Geleneksel sanat dünyasının en büyük etkinliklerinden biri olan Dünya Festivali “Ruh Sanat”, Kırgızistan’ın Issık Gölü’nde gerçekleşti. Rusya, Çin, Avrupa, Asya ve Afrika ülkeleri de dahil olmak üzere 37 ülkeden 100’den fazla katılımcı, yüzyıllardır yankılanan müziği yeniden canlandırmak ve korumak için bir araya geldi.
Festival, her şeyden önce, somut olmayan kültürel mirasla (ataların sesleri, ritüeller ve ulusal müzik enstrümanlarındaki eşsiz melodiler) çalışmak için ortak bir girişimdir. Jüri, yarışmacıları performanslarının özgünlüğü, enstrümana hakimiyetleri ve kültürel kimliklerinin korunması temelinde değerlendirdi. Buna paralel olarak, müzikologların dijital çağda somut olmayan mirasın nasıl korunacağını tartıştığı bir bilimsel kongre düzenlendi.
Sanat Tarihi Doktoru, Tacikistan Ulusal Bilimler Akademisi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Asliddin Nizamov Festival ile ilgili şunları anlattı:
“Bu gelenekleri korumanın ve geliştirmenin yollarını arıyoruz. Tekrar ediyorum, bu kadar basit değil. Burada hem yeni genç müzisyenleri eğitmemiz hem de koruma metodolojisi aramamız gerekiyor.”
Festival programında el sanatları sergisi de yer alırken, katılımcılar ayrıca uluslararası iş birliklerinin temellerinin atıldığı bir pazar yeri ve podcast stüdyosuna da erişim sağladı.
“Ruh Sanat” festivalinin organizatörü Azamat Jamankulov ise “Bu yıl müziği seçtik ve ona odaklandık. 2027’de dansı, 2029’da giyimi, 2031’de yemek vb. eklemek istiyoruz. Yani, el sanatları vb. tüm alanlar kademeli olarak dahil edilecek,” söyledi.
Etkinlik, kadim seslerin modern imgelerle buluştuğu dokunaklı “Toprak Şarkısı” performansıyla sona erdi. Festival, 37 katılımcı ülkeden müzisyenlerin katıldığı bir geçit töreniyle sona erdi.
Yorum yazabilirsiniz