Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, Kazakistanın başkenti Astana’da düzenlenen Türk Devletleri Parlamenter Asamblesi (TÜRKPA) 14’üncü Genel Kurulunda önemli açıklamalarda bulundu.
Ülkeleri arasındaki işbirliği ve dayanışmaya deginen Kurtulmuş, şunları söyledi:
“Müşterek coğrafyamızı çevreleyen tehdit ve çatışmalar kadar ortak bir gelecek inşa etmenin imkan ve fırsatlarının önümüzde durduğunu görüyoruz. Türlü sebeplerle duraklayan veya yavaşlayan ya da yavaşlatılan uygarlık yürüyüşümüzü canlandırmak istiyorsak geniş aile fertlerimizin hiçbirini geride bırakmadan hep beraber ortak hedeflere doğru yürümek mecburiyetindeyiz. Orta Asya’dan Avrupa’nın içlerine kadar yaklaşık 300 milyonluk bir nüfusa sahip Türk dünyasının artık bağımsızlıklarını kazanarak ayağa kalkmış olması ve aralarındaki işbirliği imkanlarını artıracak olmaları, çok kültürlü, çok merkezli dünya sisteminin kuruluşunda önümüze serilen fevkalade önemli, stratejik bir avantajdır. Bu nedenle çalışmalarımızı Türk dünyasının bütün fertlerini, bütün kardeş halklarını işin içine çekerek daha büyük bir kapsayıcılıkla sürdürmeyi ana hedef olarak almamızın çok doğru olacağı kanaatindeyim. Özbekistan ve Türkmenistan’ın en kısa sürede TÜRKPA’ya üyeliklerini canıyürekten istediğimizi bir kere daha ifade etmek isterim. Gözlemci üyelerimiz Macaristan ve Türk dünyasının ayrılmaz bir parçası olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin de faaliyetlerimize aktif katılımı birliğimize güç katacaktır.”
Numan Kurtulmuş, TÜRKPA’nın, Türk devletlerinin işbirliği yapıları arasındakı önemine de dikkat çekdi:
“TÜRKPA’nın, emsalleri arasında temayüz etmesine vesile olan model kanun çalışmalarımız, ulusal parlamentolarımızı dilde, işte ve fikirde birbirine yakınlaştırmakla kalmıyor aynı zamanda emsal kuruluşlara örnek ve ilham kaynağı oluyor. TÜRKPA’nın emsallerine ilham kaynağı olduğu çalışmalar yanında, emsallerinden örnek ve ilham alacağı iyi uygulama örnekleri de bulunmaktadır.”
Kurtulmuş, 300 milyonluk nüfusa sahip Türk dünyasının önüne büyük imkan ve fırsatların serildiğini belirterek, “Bundan istifade etmek, bunun gereklerini yerine getirmek için canla başla çalışmak da hepimizin en temel ödevlerinden birisi olmalıdır çünkü tarihi fırsatlar bir kere gelir, tekrar ne zaman geleceğini Allah bilir. Bu tarihi fırsatı en iyi şekilde değerlendirmemiz, bundan sonuç almamız gerekiyor.” dedi.
Türk dünyasının sadece 300 milyon nüfustan, kültürel, milli entiteden ibaret olmadığını vurgulayan Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Türk dünyası, dünyanın en stratejik bölgesinde yer alan, yeraltı ve yer üstü kaynaklarıyla fevkalade büyük potansiyelleri olan ve aslında ortaya koyacağı yeni medeniyet değerleriyle de dünya sistemine etki etme potansiyeli olan çok geniş coğrafyanın adıdır. Açıkçası ‘Türk Devri’ olarak motto haline getirdiğimiz bu slogan, sadece bir temenniden ibaret değil, realitenin hayata geçmesini arzu eden bir yaklaşımdır. Ümit ediyorum ki Türk dünyası, bu imkanlarını en iyi şekilde değerlendirme imkanına sahip olur. Birlik, her şeyden öncedir. Birliğin olmadığı yerde insanların aynı kültürden gelmelerinin, aynı dili konuşmalarının, hatta aynı fikirlere sahip olmalarının da bir anlamı yoktur. Onun için ısrarla söylüyoruz; dilimizi, gönlümüzü, fikrimizi ve işimizi birleştirmek, geleceği inşa etmek bakımından en önemli sorumluluklarımızdan birisidir.”
Kurtulmuş, Türk dünyasının, dünyada yeni küresel sistemin inşasını mutlaka gündeme getirmesi gerektiğini de dile getirdi.
“Dünyadaki gelişmeler, Türk dünyasının önüne yepyeni imkanları, yepyeni fırsatları getiriyor. İnşallah Orta Asya’dan Avrupa’nın içlerine kadar uzanan yaklaşık 300 milyonluk Türk dünyası, artık derlenip toparlanmaya başlamıştır. Yer altı ve yer üstü kaynaklarıyla, insan potansiyeliyle, eğitimli genç nüfusuyla ve fevkalade stratejik bir bölgede yer almasıyla öyle görünüyor ki artık Türk dünyası, bundan sonra isminden daha fazla söz ettirecek bir dünyadır. Türk dünyası, özellikle bağımsızlığın kazanılmasından sonra geçen 30 yıllık süre içerisinde milli kimliklerini kendi kültürel değerleri üzerinde inşa etmeyi başarmıştır. Ayrıca Türk devletlerinin hemen tamamının çok güçlü bir kalkınma içerisinde, çok büyük bir inkişaf içerisinde olduğunu görüyoruz, bundan dolayı da büyük bir memnuniyet duyuyoruz.”
Kurtulmuş, Türk dünyasının kendi arasındaki işbirliğinin ve dayanışmasının en önemli göstergelerinden birinin de parlamenter diplomasi alanında işbirliği imkanını genişletmek için kurulan TÜRKPA olduğunu dile getirerek, “Ümit ediyorum ki önümüzdeki yıllar içerisinde çok daha güçlü, çok daha verimli çalışmaları gerçekleştireceğiz.” diye konuştu.
TÜRKPA’nın bu toplantısıyla Türk dünyasının kendi içinde de kurumsal yapısını tamamlamaya başladığını gösterdiğini belirten Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Bir tarafta TÜRKPA, diğer tarafta Türk Devletleri Teşkilatı. İkisi de uluslararası önemli iki teşkilat olarak Türk devletlerinin temsilcisidir. Önümüzdeki dönemde birlik, bağımsızlık ve ortak geleceği inşa etme kararlılığı içerisinde yolumuza devam edeceğiz. Her çalışmamız, her adımımız bir öncekinden daha kuvvetli olacak; her günümüz bir önceki günümüzden daha değerli, daha anlamlı olacak ve Türk dünyası, tarihin, jeopolitik imkanlarının kendisine sunmuş olduğu bu fırsatları en iyi şekilde değerlendirecek; çatışmaların, türlü problemlerin, birçok meydan okumanın hükümferma olduğu günümüze gerçekten adaletin, insanlığın, barışın ve vicdanın sesi olarak, güçlenerek yoluna devam edecektir.”
Yorum yazabilirsiniz