Türk Akademisi’nin kuruluşunun 15. yıl dönümü dolayısıyla Türkiye’nin başkenti Ankara’da resmi bir etkinlik düzenlendi.
Yıl dönümü etkinliğine Türk yetkililer, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) temsilcileri, diplomatlar, uzmanlar, analistler ve Türk dünyasından akademisyenler katıldı.
Etkinlik, Türk Akademisi’nin uzun vadeli faaliyetlerine adanmış bir kitap ve fotoğraf sergisinin açılışıyla başladı.
Türk Akademisi’nin Türk dünyasındaki ilişkilerin ve entegrasyon süreçlerinin güçlendirilmesine katkılarını anlatan bir video klip gösterildi.
Etkinlik katılımcılarına hitap eden Türk Akademisi Başkanı Profesör Şahin Mustafayev, liderliğini yaptığı kuruluşun misyonunun önemini vurguladı.
Ş. Mustafayev, Türk Akademisi’ni “Türk Devletleri Teşkilatı himayesinde, Türk ülkeleri ve bölgeleri arasında bilimsel ve eğitimsel iş birliğinin geliştirilmesine katkıda bulunmak amacıyla kurulan eşsiz bir uluslararası kuruluş” olarak nitelendirdi.
Akademi Başkanı şunları kaydetti: “Türk Akademisi’nin misyonu, Türk dünyasının bilim ve eğitime entegrasyonunu teşvik etmektir. Bu bağlamda, ilgili kuruluşlar arasında ortaklıklar kurarak bilimsel ve eğitimsel iş birliğini güçlendirmek ve Türk dünyasıyla ilgili araştırmaları geliştirmek için programlar ve projeler başlatmak için girişimlerde bulunulmaktadır.”
Türk Akademisi Başkanı, 3 Ekim 2009’da Nahçıvan’da düzenlenen Türk Devletleri Devlet Başkanları Zirvesi’nde, Türk dünyasını incelemek misyonuyla ortak bir bilimsel yapı kurulmasının önerildiğini hatırlattı, Türk Akademisi’nin şu anda dört üye ve iki gözlemci ülkeden oluştuğunu belirtti. “Bu öneriye dayanarak, Türk Akademisi, Kazakistan Cumhuriyeti Eğitim ve Bilim Bakanlığı himayesinde 25 Mayıs 2010’da Astana’da açıldı.” dedi.
Ş. Mustafayev, Türk Akademisi’nin tarih, arkeoloji, etnoloji, antropoloji, edebiyat, dilbilim, terminoloji, sanat ve sosyo-ekonomik konular da dahil olmak üzere Türk dünyası çalışmalarının çeşitli alanlarında iş birliğine katkıda bulunmaya devam ettiğini belirtti.
Türk Akademisi’nin Türk dünyası çalışmaları için bölgesel bir koordinasyon merkezi olarak hizmet vermeye devam edeceğine olan güvenini dile getirdi.
Daha sonra, Türkiye Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Başdanışmanı ve Ankara Ahmet Cevad Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ruhi Ersoy, Türk halkları arasında birlik ve beraberliğin öneminden bahsetti.
Ersoy, UNESCO da dahil olmak üzere çeşitli uluslararası kuruluşlar aracılığıyla Türk dünyası mirasının korunması ve tanıtılmasının özellikle önemli olduğunu belirtti.
Türkiye Ticaret Bakan Yardımcısı Özgür Volkan Ağar ise Türk ülkeleri arasındaki ekonomik ilişkilerin geliştirilmesinin önemini vurguladı. Türk Ticaret Odası’nın (TTO) halkları birbirine yakınlaştıran önemli bir temel olduğunu sözlerine ekledi.
Bakan Yardımcısı, “Türk devletlerinin ekonomileri arasındaki sinerjinin, Türk Devletleri Teşkilatı’nı bölgesel süreçlerin ana aktörlerinden biri haline getireceğinden eminim.” dedi. Türk devletlerini ve girişimcileri yalnızca ticari ilişkileri değil, aynı zamanda karşılıklı yatırımları da artırmaya çağırdı.
Ayrıca, Türk devletleri arasında gümrük işlemlerinin azami ölçüde basitleştirilmesinin ve altyapı projelerinin hayata geçirilmesinin önemini vurguladı.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, konuşmasında ortak Türk tarihi üzerine ders kitapları hazırlamanın önemini vurguladı. Bakan, 2024-2025 eğitim-öğretim yılından itibaren Türkiye’de yeni bir eğitim modelinin uygulamaya konulduğunu, bu modelin ders kitaplarında “Orta Asya” ifadesinin “Türkistan” ile değiştirilmesini de içerdiğini belirtti. Tekin, “Tarihi terimlerin ve yer adlarının yeniden canlandırılması için atılan adımlar önemlidir ve ülkelerimiz ve halklarımızın bütünleşme süreçleri için bilimsel ve eğitsel bir temel oluşturma çabalarını göstermektedir,” dedi.
Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallar Konseyi Başkanı Binali Yıldırım, konuşmasında Türk dünyasında çok yönlü iş birliğinin derinleştirilmesinin önemini vurguladı. Yıldırım, Türk Akademisi uzmanlarının katılımıyla müzakere edilen 34 harfli ortak Türk alfabesinin kabulünün, Türk halklarını birbirine yakınlaştırmada özel bir rol oynadığını belirtti. B. Yıldırım, “Bugün ortak alfabeyle kitapların yayınlanmış olmasından büyük mutluluk duyuyorum” dedi.
Aksakallar Konseyi Başkanı ayrıca, Türk dünyası için ortak tarih ders kitapları oluşturma çabalarının başarılı olacağına olan inancını dile getirdi. Türk ülkelerinde öğrenci değişim programlarının teşvik edilmesinin önemine dikkat çeken Yıldırım, UNESCO’nun 15 Aralık’ı Dünya Türk Dilleri Ailesi Günü olarak ilan etme kararının da halklarımızı birbirine yakınlaştıran önemli bir adım olduğunu söyledi.
Yorum yazabilirsiniz