Bugün Tacikistan’ın başkenti Duşanbe’de önemli bir entegrasyon diyaloğu başlayacak. İki gün sürecek olan diyaloğun ana temasını Türkistan-Rusya Zirvesi ve Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) Devlet Başkanları Konseyi oluşturacak, entegrasyon platformlarının gelişimi ve önemi ele alınacak.
Türkistan- Rusya
Duşanbe, şu anda çok kutuplu dünyanın jeopolitik merkezlerinden biri haline geliyor. Hem Türkistan Beşlisi’nin Rusya ile görüşeceği toplantı hem de BDT üyesi devlet başkanları arasında aynı derecede önemli görüşmeler, Avrasya ortaklığının pragmatik modelini şekillendiriyor. Taraflar, iş birliğini derinleştirme konusunda samimi bir ilgi göstererek birbirlerine ihtiyaç duyuyorlar.
Siyaset bilimci ve Avrasya İzleme Merkezi direktörü Alibek Tazhibaev’e göre, ” Türkistan-Rusya formatı, yalnızca siyasi sinyaller için bir platform olmanın ötesinde, altyapı ve düzenleyici kararların hızla uygulanması için bir araç olma potansiyeline sahip. Onun gücü, gündemlerinin yakınlığı ve ulaşım, enerji, göç ve teknik düzenleme konularını uzun bürokratik zincirler olmadan hızla ele alabilme yeteneğinde yatıyor”.
Uzmana göre, Moskova’nın Türkistan’a artan ilgisi yalnızca dış politika zorluklarından değil, aynı zamanda gelişmiş karşılıklı ekonomik bağlardan da kaynaklanıyor:
“Yaptırımların yarattığı çalkantı, ticaret ve teknoloji zincirlerinin yeniden yönlendirilmesini hızlandırmış ve bölge, Rusya için endüstriyel iş birliği, lojistik geçişler ve karşılıklı pazar erişimi açısından en yakın platform haline gelmiştir.
Bu sadece geçici bir “ithal ikamesi” değil, daha derin bir bağlantıdır: enerji sistemleri ve boru hattı altyapısı Sovyet dönemine kadar uzanır; Kuzey-Güney ve Doğu-Batı ulaşım koridorları Türkistan’da fiziksel olarak birleşir; milyonlarca göçmen işçi istikrarlı nakit akışı ve finansal hizmetlere talep yaratır. Jeopolitik, motivasyon ve hız katar, ancak özü pragmatik kalır: yakın mesafeli ağlar daha güvenilirdir, işlem maliyetleri daha düşüktür ve ölçek ekonomileri uzak tedarik zincirlerine göre daha hızlı elde edilir”.
Çok Kutuplu Mimari
Uzmanalar göre Türkistan ülkeleri ve Rusya, binlerce görünmez bağla birbirine bağlı, yakın ortaklardır.
Başarılı projeler arasında Rus gazının Kazakistan üzerinden Türkistan ülkelerine taşınması, enerji tesislerinin inşası ve modernizasyonu, uluslararası ulaşım koridorlarının geliştirilmesi ve karayolu ve demiryolu ağının yeniden inşası ve genişletilmesi yer alıyor.
Siyaset bilimci Alibek Tazhibaev, bu potansiyelin hayata geçirilmesi için beş ülke arasında iç siyasi koordinasyonun sağlanması, tarife dışı engellerin kaldırılması, ilgili sekretaryaların kurumsal olarak güçlendirilmesi ve en önemlisi, çok vektörlü politikayı kaynakların israfına dönüştürmeden Rusya, Çin, AB, Türkiye ve Körfez ülkeleriyle bağları çeşitlendiren dürüst bir arabulucu olarak üne sahip olunması gerektiğini söylüyor:
“Dünyanın çok kutuplu mimarisinde Türkistan, “çıkarların koordinasyon merkezi” ve öngörülebilirlik sağlayıcısı rolünü oynayabilecek kapasitededir. Türkistan, bağımsız bir Avrasya merkezi haline gelebilir. Ancak bu, bir koridor rolünden bir değer bütünleştirici rolüne geçiş yapmasıyla mümkün olabilir”.
Genel olarak bakıldığında Türkistan, uluslararası politikanın bağımsız bir konusu olarak, bugün pek çok devletin ilgi odağı haline gelmiştir. Bu durum, “Türkistan Plus” formatında diyalog platformlarına olan talebin de göstergesidir.
Böylece Türkistan, sadece Asya ile Avrupa arasında bir köprü olmakla kalmıyor, aynı zamanda küresel anlamda yeni bir çekim merkezi haline geliyor.
Yorum yazabilirsiniz