Günümüzün hızla değişen dünyasında, çeşitli çatışmalar ve küresel krizler arasında, insanlığın ortak kültürel mirasının gelecek nesillerle korunması ve paylaşılması özellikle önemlidir.
Küreselleşme nedeniyle kültürel çeşitliliğe yönelik tehditlerin arttığı bir dönemde, UNESCO gibi uluslararası kuruluşların rolü ve sorumluluğu özellikle artmaktadır.
Kültürel diyalog ve karşılıklı anlayışa dayalı uluslararası iş birliğini güçlendirmek amacıyla, UNESCO Genel Konferansı’nın 43. oturumu, bu yıl 30 Ekim-13 Kasım tarihleri arasında, kültürlerin kavşağı ve medeniyetlerin beşiği olan Özbekistan’ın Semerkant kentinde ilk kez gerçekleştirilecektir. Bu, şüphesiz sadece ülkemiz için değil, tüm bölge için önemli bir jeopolitik ve kültürel etkinlik olacaktır.
Siyaset bilimiçi Mukhtor Nazirov’a göre bölge, tarihi İpek Yolu aracılığıyla binlerce yıldır Doğu ile Batı arasında bir köprü görevi görmüş ve bugün kültürlerarası anlayışa, bilgi alışverişine ve küresel iş birliğinin gelişmesine katkıda bulunmaktadır:
“Bu bağlamda, UNESCO Genel Konferansı’nın 43. oturumuna ev sahipliği yapmak üzere Semerkant’ın seçilmesi oldukça semboliktir.
Dünyada birçok çatışmanın yaşandığı bir dönemde, Türkistan’ın 21. yüzyılın önemli bir jeopolitik ve jeoekonomik alanı haline geldiği unutulmamalıdır. Coğrafya, medeniyet ve kaynaklar açısından bu bölge, güç merkezleri arasında bir köprü görevi görmektedir. Özbekistan, son yıllarda dış politikasının önemli bir unsuru olarak yumuşak gücü etkin bir şekilde kullanmıştır. Bu diplomatik yaklaşım, karşılıklı saygı ve kültürel alışverişe dayanmaktadır.
2023-2025 yıllarında, tarihi öneme sahip anlaşmaların ve zirvelerin başlatıcısı ve düzenleyicisi olan ülkemiz, bölgenin siyasi manzarasını değiştirmede önemli bir rol oynamıştır. Komşu ülkeler arasında Hucend Ebedi Dostluk Bildirgesi’nin imzalanması ve Türkistan-Avrupa Birliği Zirvesi’nin Semerkant’ta ilk kez düzenlenmesi, cumhuriyetin Doğu ile Batı arasındaki yapıcı arabuluculuk rolünü güçlendirdi.
Konferansın, Semerkant’ın 2025 İslam Dünyası Kültür Başkenti olarak belirlenmesiyle aynı zamana denk gelmesi dikkat çekicidir. Bu, kadim kentin kültürel ve tarihi bir merkez olarak önemini ortaya koymaktadır.
UNESCO, kültürel çeşitliliğin insanlık için bir güç ve değişim kaynağı olduğu ilkesini benimseyerek, silahlı çatışmalarda kültürün korunması ve kültürel çoğulculuğun geliştirilmesi stratejisini geliştirmektedir.
Semerkant Konferansı, bu alanda deneyim paylaşımı için bir fırsat sağlayacaktır. Kapsayıcı ve sürdürülebilir bir barış için ortak çağrılara ancak ortak çabalarla yanıt verebiliriz.
Bu etkinlik, kültürel diplomasinin farklı dünya görüşleri arasında bir köprü görevi görebileceğini, uluslararası çatışmaların güç kullanmadan çözümüne alternatif bir yol sunabileceğini ve sürdürülebilir bir küresel düzenin kurulmasına katkıda bulunabileceğini gösterecektir.
Genel olarak, Semerkant’ta düzenlenen oturum, Özbekistan’ın somut ve somut olmayan mirasın korunması ve küresel sürdürülebilir kalkınma gündeminin ilerletilmesindeki artan rolünün bir göstergesidir”.
İstikbol Araştırma Merkezi Direktörü Usmonjon Btayev
UNESCO Genel Konferansı’nın 43. oturumunun 2025 yılında Semerkant’ta düzenlenmesi girişimine oybirliğiyle verilen desteği, önemli bir olay olarak değerlendirildi:
“Yaklaşan etkinlik, kuruluşun 80. yıldönümüne denk geliyor. Ülkemiz, Uluslararası Kültürel Anıtları Koruma ve Restorasyon Araştırma Merkezi’ne üye oldu. Semerkant’taki İpek Yolu Uluslararası Turizm ve Kültürel Miras Üniversitesi’nde bir UNESCO Kürsüsü açıldı. Geçtiğimiz yıl eğitim, kültür, dijital ve yenilikçi teknolojiler alanında yedi proje başlatıldı. UNESCO Özel Listesi’nde ayrıca ılıman Turan Çölleri ve İpek Yolu’nun Zarafşan-Karakum Koridoru, ipekçilik, rubab yapma ve çalma sanatı, iftar gelenekleri, Buhara Emirliği Şansölyeliği arşivleri, “Türkistan Albümü” ve “Hüdaybergan Devanov Fotoğraf Albümü” yer alıyor.
Elbette akla şu soru geliyor: UNESCO Genel Konferansı’nın 43. oturumundan neler beklenebilir?
Öncelikle etkinlikte ses, medya ve görsel-işitsel eserlerin oluşturulması ve yayınlanması, sosyal medyada yayınlanması ve bunların yaygın bir şekilde tanıtılması yer alacak. Bu süreç, ülkemizin zengin kültürel mirasının tanıtımına ve Özbekistan’ın kültürel diplomasisinin uluslararası alanda tanıtımına katkıda bulunacaktır.
İkinci olarak, 15 Mart 2024 tarihli “2025’te Semerkant’ta UNESCO Genel Konferansı’nın Düzenlenmesine Hazırlık Tedbirleri Hakkında” Cumhurbaşkanlığı Kararı, Özbekçe, Rusça, İngilizce ve Fransızca dillerinde “Semerkant – Dünya Medeniyetlerinin Kavşağında” adlı bir kitap-albümün yayınlanmasını, bir dizi posta pulu ve zarf oluşturulmasını, takvimler, görsel materyaller ve hatıra amaçlı gümüş ve altın sikkelerin basılmasını öngörmektedir. Bu tedbirlerin ülkemize yönelik turizmin artmasına katkıda bulunması beklenmektedir.
Üçüncü olarak, 400 UNESCO Sekreterliği personeli de dahil olmak üzere 194 ülkeden 5.000’den fazla kişinin 43. oturum etkinliklerine katılması beklenmektedir. Devlet başkanları, uluslararası kuruluş liderleri, bakanlar ve büyükelçiler de Semerkant’a gelecektir. İpek Yolu Semerkant kompleksindeki sekiz otelde 1.176 oda ve 130 otelde 4.178 oda misafirlere sunulacak. Konukların Özbekistan’ın kültürel mirasını tanımaları için Taşkent, Buhara ve Hiva’ya geziler, çeşitli kültürel programlar, geziler ve resepsiyonlar planlanıyor.
Sonuç olarak, yaklaşan önemli küresel forumun, Özbekistan ve Türkistan ülkelerinin medeniyet potansiyelini uluslararası topluma bir kez daha göstereceğini söyleyebilirim”.


Yorum yazabilirsiniz