Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı (UNESCO) Genel Konferansı’nın Semerkant’ta (Özbekistan) düzenlenen 43. oturumunda (30 Ekim – 13 Kasım), 15 Aralık’ın “Dünya Türk Dili Ailesi Günü” olarak ilan edilmesi kararı alındı.
Genel Konferans’ta 194 ülke temsil ediliyor. 3 Kasım’da, 15 Aralık Dünya Türk Dili Ailesi Günü konulu bir karar tasarısı, Türk dili konuşan ülkelerin sunumları ışığında incelenerek onaylandı.
Türkiye Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, UNESCO Genel Konferansı’nda alınan kararın, Türkiye ve kardeş Türk devletleri tarafından hazırlanan ve 26 ülkenin ortaklaşa sunduğu ortak bir girişim olduğunu belirtti.
Ersoy, “Türk dillerinin tanıtımını artıran bu tarihi adım, ortak hafızamız olan Türk dilinin korunması ve gelecek nesillere aktarılması konusunda uluslararası iş birliğini daha da güçlendirecektir. Katkıda bulunan herkesi tebrik ediyorum. 15 Aralık Dünya Türk Dili Ailesi Günü tüm insanlığa kutlu olsun.” dedi.
Türkiye’nin UNESCO Daimi Temsilcisi Gülnur Aybet, Genel Konferans’ın 43. oturumunda yaptığı konuşmada, UNESCO himayesinde tüm Türk devletleri tarafından Türk dili ailesini korumak ve tanıtmak amacıyla hazırlanan önerinin ortak yazarlarına teşekkür etti.
Dillerin yalnızca bir iletişim aracı değil, aynı zamanda nesiller boyu kolektif hafıza, bilgelik ve kimlik taşıyan medeniyetlerin ruhu olduğunu vurguladı. Geniş bir coğrafyada 200 milyondan fazla insan tarafından konuşulan Türk dil ailesinin, yüzyıllardır süregelen ortak tarih ve değerlerden gelen zengin bir kültürel mirası temsil ettiğini belirtti.
15 Aralık’ın, Türk dilinin en eski yazılı belgeleri olan ve 8. yüzyıla dayanan Orhun Yazıtları’nın ilk kez çözüldüğü gün olması nedeniyle önemli bir tarih olduğu belirtiliyor. Bu önemli gün, Türk medeniyetlerinin ortak kültürel ve sanatsal zenginliğinin bir simgesi olmasının yanı sıra, bu halklar arasındaki kültürel yakınlaşma ve diyaloğa da katkıda bulunuyor. UNESCO, “Dünya Türk Dil Ailesi Günü”nü düzenleyerek, çok dilliliğe, kültürel çeşitliliğe ve halklar arası diyaloğa olan sarsılmaz bağlılığını bir kez daha teyit ediyor.
Danimarkalı bilim insanı Wilhelm Thomsen’in, 15 Aralık 1893’te Danimarka Kraliyet Akademisi’nde, kadim bir Türk kültür anıtı olan Orhun-Yenisey taş yazıtlarını ilk kez okumasıyla ilgili bir rapor sunduğu belirtilmelidir. “Tanrı” ve “Türk” kelimelerini okumayı başaran ilk bilim insanı olan Thomsen, kadim Türk yazı kültürü ve alfabesini keşfederek dünya bilimine değerli bir katkı sağlamıştır.
Türk dili konuşan ülkeler, bu önemli tarihin korunması için UNESCO’ya başvurmuştu.
Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreteri Büyükelçi Kubanıçbek Omuraliev, UNESCO tarafından alınan bu tarihi kararla ilgili bir açıklama yaparak, 15 Aralık’ın Dünya Türk Dilleri Ailesi Günü olarak ilan edilmesini memnuniyetle karşıladı.
Açıklamada, “Bu etkinlik, Türk dilinin kadim köklerini ve evrensel değerlerini vurgulayarak, Türk medeniyetinin birleştirici bir unsuru olarak derin tarihi mirasını yansıtmaktadır” denildi.
UNESCO’nun 15 Aralık’ı “Dünya Türk Dilleri Ailesi Günü” olarak ilan etmesiyle bağlantılı olarak, Türk Kültür ve Miras Vakfı, 5 Kasım’da Semerkant’ta Türk devletlerinin temsilcilerinin katılımıyla bir konferans düzenleyecektir.


Yorum yazabilirsiniz