İkinci Orta Asya-Çin zirvesi, bölge ülkelerinin Çin ile ilişkilerinin temelde yeni bir seviyeye ulaştığının ikna edici bir kanıtı oldu – “ebedi, her koşulda geçerli ve kapsamlı stratejik ortaklık”. Bu terim artık sadece diplomatik bir formül değil, düzinelerce proje ve anlaşmayla dolu gerçek bir politik ve ekonomik içeriktir.
Zirve ve onun yan toplantıları, üst düzey müzakereler ve iş bağlantıları çok üretkendi. Gezegeni parçalayan çatışmaların zemininde, bölge yeni gerçekliğe uyum sağlıyor, herkes için açık kurallar ve gerçek anlamda dostça temaslar üzerine tüm ortaklarla ilişkiler kuruyor.
Toplantının önemi, beraberindeki çok sayıda etkinlikle ortaya çıkıyor. Endüstriyel ve Yatırım İşbirliği alanında II. Forum “Çin – Orta Asya” düzenlendi. Sonuç olarak, ülkemiz ve Göksel İmparatorluk toplamda yaklaşık 25 milyar dolar tutarında yaklaşık 60 farklı anlaşma imzaladı.
Çin-Orta Asya İş Konseyi’nin ikinci toplantısına katılanlar tarafından değeri 17 milyar doları aşan 35’ten fazla muhtıra imzalandı. Uzmanlara göre Birinci Bölgesel Enerji Forumu verimli geçti.
En üst düzeydeki müzakereler içerik açısından kesinlikle zengindi. Başkan Kassym-Jomart Tokayev, Kazakistan’da Çin Halk Cumhuriyeti Başkanı Xi Jinping’in büyük bir devlet adamı, uluslararası toplumda muazzam bir otoriteye sahip bilge bir lider olarak bilindiğini belirtti. Ve Devlet Başkanı Çin’i iyi bir komşu ve zamanla test edilmiş güvenilir bir stratejik ortak olarak adlandırdı.
Toplantının ardından enerji, havacılık sanayi, dijitalleşme, gümrük düzenlemeleri, tarım, e-ticaret, turizm, fikri mülkiyet, tıp, medya, bilim ve bölgeler arası ilişkiler alanlarında iş birliğini kapsayan toplam 24 adet hükümetler arası ve bakanlıklar arası belge imzalandı.
Astana Deklarasyonu’nun imzalanmasıyla ikinci Orta Asya-Çin zirvesi resmen sona erdi. Önde yeni planlar var – 2026-2030 için uzun vadeli bir etkileşim stratejisinin hazırlanması.
Toplantının sonuçları, Orta Asya ve Çin’in ekonomik ve kültürel entegrasyonunun el ele gittiğini gösteriyor. Ekonomi, teknoloji, lojistik ve kültür tek bir kalkınma alanı oluşturuyor. İstikrarın azaldığı koşullarda, Orta Asya ve Çin stratejik güven, ekonomik sinerji ve teknolojik ortaklığın nadir bir örneğini sergiliyor. Rekabetten ziyade ortak kalkınmaya odaklanmak, bölgesel barış ve ilerleme mimarisini güçlendirmenin anahtarıdır.
Yorum yazabilirsiniz