Türkistan, son yıllarda turizm sektöründe istikrarlı bir büyüme göstermiştir. Bu makale, bölgedeki sektörün mevcut durumunu, zorluklarını ve gelişme beklentilerini ele almaktadır.
Göstergelerdeki Büyüme
Türkistan gerçek bir turizm patlaması yaşıyor. 2024 yılında bölge, tüm zamanların rekorunu kırarak 28,6 milyon yabancı turisti ağırladı. Bu başarı, yalnızca doğal ve kültürel zenginliklerinden değil, aynı zamanda ülkelerin sektörü geliştirme konusundaki aktif çabalarından da kaynaklanıyor.
2025’in ilk yarısında 7,5 milyon yabancı turist Kazakistan’ı ziyaret etti ve bunların 5 milyonu ülkede 24 saatten fazla kaldı. 2024 yılının tamamında bu rakam 15,3 milyondu.
Turizm merkezlerinin toplam geliri, bir önceki yıla göre %25 artışla 151 milyar tengeye ulaştı. En fazla turist Çin, Hindistan, Türkiye, Almanya ve Güney Kore’den geldi.
Ekoturizm ve aktif rekreasyon, özellikle Avrupa ve Asya’dan gelen gezginler arasında Kırgızistan’da giderek popülerlik kazanıyor.
Özbekistan, kültürel turizm merkezi konumunu güçlendiriyor. Semerkant, Buhara ve Hiva en popüler destinasyonlar olmaya devam ediyor. Özbekistan Cumhuriyeti Ulusal İstatistik Komitesi’ne göre, Ocak-Ağustos 2025 döneminde ülkeyi 7,5 milyon yabancı turist ziyaret etti ve bu bir önceki yıla göre %49’luk bir artışa denk geliyor.
Turizm uzmanı Maksat Usubaliev, Türkistan ülkelerinde turizm sektöründe önemli bir artış olduğunu belirtiyor. Bu olumlu büyümeyi, bürokratik engellerin azalmasına ve bölgenin uluslararası gezginler için cazibesini artıran pazarlama kampanyalarının yoğunlaşmasına bağlıyor.
Her Türkistan ülkesinin turizm sektöründe kendine özgü güçlü yönleri ve benzersiz gelişim zorlukları bulunmaktadır. Bölge şu anda dış pazarlarda aktif olarak tanıtılmakta ve bu durum gözle görülür sonuçlar vermektedir. Türkistan, uzak ülkelerden gelen turistler için giderek daha cazip hale gelmektedir. Aynı zamanda, ülkelerimiz arasındaki karşılıklı turizm de yüksek seviyelerde seyretmektedir. Örneğin, 2024 yılında Kırgızistan’ı yaklaşık 9 milyon yabancı vatandaş ziyaret etmiştir ve bunların %80’i Özbekistan ve Kazakistan’dan gelmektedir.
Uzman ayrıca, turizmin büyümesindeki temel faktörlerden birinin bölge ülkelerindeki vize politikalarının iyileştirilmesi olduğunu da belirtmiştir.
UNESCO Miras Alanlarının Rolü
Türkistan’daki UNESCO miras alanları, turistleri çekmede ve bölgenin eşsiz bir kültürel ve doğal destinasyon olarak imajını şekillendirmede önemli bir rol oynuyor.
Kazakistan hem kültürel hem de doğal alanlarıyla temsil edilmektedir:
Hoca Ahmet Yesevi Türbesi (2003), Timurlular döneminden kalma mimari bir anıttır.
Tamgalı Petroglifleri (2004), Tunç Çağı kaya oymalarıdır.
Saryarka (2008), Kuzey Kazakistan’ın eşsiz ekosistemlere sahip bozkırları ve gölleridir.
Çang’an-Tian Shan Koridoru (2014), antik şehirleri ve Büyük İpek Yolu’nun bazı bölümlerini içerir.
Batı Tian Shan (2016), sınır ötesi bir doğal alandır.
Ilıman Bölge’nin Turan Çölleri (2023), eşsiz çöl ekosistemleridir.
Kırgızistan’ı temsil edenler:
Oş’taki Süleyman Dağı (2009), Büyük İpek Yolu üzerinde kutsal bir alandır.
Özbekistan’da yedi yer bulunmaktadır: Hiva’daki İçan-Kala (1990), Buhara’nın (1993) ve Şahrisabz’ın (2000) tarihi merkezleri, Semerkant şehri (2001), Batı Tanrı Dağları (2016), Zeravşan-Karakum koridoru (2023) ve Turan’ın soğuk çölleri (2023).
Uzmanlar, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilen alanların bölgenin prestijini artırdığını, yatırımcıları çektiğini ve kültürel mirasın korunmasını teşvik ettiğini belirtiyor. Büyük İpek Yolu ve Batı Tanrı Dağları gibi sınır ötesi alanlar, Türkistan ülkeleri arasında turizm alanında iş birliğini güçlendiriyor.


Yorum yazabilirsiniz