Özbekistan bugün uluslararası politikada bağımsız ve sorumlu bir katılımcı olarak kendini güvenle ortaya koymakta ve hızla ortaya çıkan çok kutuplu dünyanın zorluklarına yeterli yanıtlar vermektedir.
Bu ülke, Türkistan’ının kalbinden çok daha fazlasıdır. Bugün, küresel değişimin çalkantılı denizinde bir istikrar, güven ve yaratıcılık noktası haline geliyor. Dünyanın yeni bir yön aradığı yerde, cumhuriyet kendine güvenen bir yol izliyor, eşit bağlar kuruyor, ulusal çıkarları savunuyor ve güvenlik ve istikrardan sürdürülebilir kalkınmaya ve medeniyetler arası diyaloğa kadar ortak iyiliğe katkıda bulunuyor.
Yeni çok kutuplu dünya, Özbekistan’a büyüme ve egemenliğini güçlendirme konusunda eşsiz fırsatlar sunuyor. Yeni Özbekistan’ın pragmatik diplomasisi sayesinde, dış ekonomik iş birliği alanı genişliyor ve cumhuriyet, tüm büyük güçler ve uluslararası kuruluşlar için güvenilir bir ortak haline geliyor. Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) ve Türk Devletleri Teşkilatı’ndan Türkistan’ın Plus Bir platformuna kadar çok taraflı formatlara sürekli katılım, ülkenin uluslararası arenadaki konumunu güçlendirmekle kalmıyor, aynı zamanda teknoloji, bilgi ve sermayeye erişim için stratejik ufuklar açıyor.
Modern Özbekistan’ın dış politikası, açıklık, makul denge ve yapıcı inisiyatife dayalı bir modelin başarılı bir şekilde uygulanmasının parlak bir örneğidir. Bu başarıların ardında kararlılık, öngörü ve kişinin kendi güçlü yönlerine olan sarsılmaz inancı yatar. Ve bugün, tam bir güvenle şunu söyleyebiliriz: Özbekistan, dünyanın dönüşümünü sadece gözlemlemekle kalmıyor, aynı zamanda onu başkalarıyla birlikte şekillendiriyor ve yeni bir jeopolitik gerçekliğin tam teşekküllü bir mimarı haline geliyor.
Özbekistan’ın yolu, geleceğe güvenle bakan bir ulusun yoludur. Çok kutupluluğun bir meydan okuma değil, bir fırsat platformu olduğu bir ulus. Ve hem belirsizlik hem de umutla dolu bu yeni dünyada, Özbekistan misyonuna sadık kalıyor: Yüzyılların ve medeniyetlerin kavşağında bir barış, diyalog ve ilerleme merkezi olmak.
Yorum yazabilirsiniz